Ankara hükümetinin İstanbul’daki Bulgar Ekzarhlığının vakıf mallarına ilişkin aldığı iade kararını değerlendiren Bal-Göç Genel Sekreter Yardımcısı Kader Özlem, “sıra Sofya yönetiminde” dedi. Türkiye’nin son iki yıllık dönemde gerek Bulgar gerekse Rum azınlığa yönelik azınlık haklarının her anlamda iyileştirilmesine yönelik kamuoyunun tepkisini çekecek noktalara varan somut gayretler gösterdiğini söyleyen Özlem, fazla iyi niyetin zafiyet olarak algılanabileceğini vurguladı.
Türkiye ile Bulgaristan arasında azınlıklara dair mütekabiliyetin bulunduğunun altını çizen Kader Özlem, “Bulgar milliyetçileri 1925 yılındaki Ankara Antlaşması’nı çok severler. Hatta Trakya Bulgarlarıyla ilgili tazminat taleplerini de ona dayandırırlar. Ama o antlaşmanın Bulgaristan’a Müslüman Azınlığa dair yükümlülükler getirdiğini maalesef görmezler. Burada bir mütekabiliyet vardır. Bulgar Dışişleri Bakanı Türkiye’yi tebrik etti ama kendilerinin de sorumlulukları olduğunu unutmamalıdır. Bulgaristan Türklerini işlerine geldiği gibi görme eğiliminde olan Bulgar Devleti, uluslararası hukuku ise görmezden gelmeye devam ediyor. Sofya Yönetimi azınlık haklarına dair imzaladığı Türkiye’yle ikili antlaşmalardan ve Avrupa Birliği (AB) ile Avrupa Konseyi (AK) mevzuatından doğan yükümlülüklerini yerine getirerek samimiyetini göstermelidir. Örneğin Bulgaristan, taraf olduğu Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Konvansiyonu uygulasın da bir kere de biz şaşıralım. Bulgarlardan jest beklemiyoruz, bize ait olanları istiyoruz” dedi.
AJANS BG