Yazı: Mariya Dimitrova-Pichot
Her yıl olduğu gibi Sağlık Bakanlığı müfettişleri, yüzme sularının kalitesini sıkı denetimden geçiriyor. Bu denetimler, özellikle yaz sezonunda çok sık yapılıyor. Her iki haftada bir bölgesel sağlık müfettişlikleri, yüzme sularından mikrobiyolojik analiz için provalar alıyor.
“Toplum Sağlığı” Müdürlüğü Yöneticisi Dr. Dimitır Dimitrov’un sözlerine göre sezon başından bu yana Sağlık Bakanlığı’nda Karadeniz, Tuna nehri ve yüzmenin izinli olduğu birkaç baraj bölgelerinin yaklaşık 90 alanında provalar alınmıştır. Bu yüzme havuzlarının hepsindeki sular, AB’nin istemlerine uyuyor.
Bu milli izlemeden sonuçlar, Avrupa Çevre Ajansı’na sunuluyor. Avrupa Çevre Ajansı, birkaç yıldan beri yüzme sularının kalitesine göre su havuzlarının sıralamasını da hazırlıyor. 2009-2010 yılları için verilere göre Bulgaristan, AB içerisinde beşinci sırada yer alıyor. Ülkemizdeki yüzme sularının büyük bir bölümü, sadece AB’nin zorunlu istemlerine değil, tavsiye niteliğindeki daha sıkı parametrelere de uyuyor.
Yüzme sularının temizliği açısından Karadeniz’ın kuzey kıyıları önde gidiyor. Büyük yerleşim merkezlerinden uzak olan Rusalka ve Şabla sayfiyelerindeki yüzme suları en temizdir. Varna’nın güneyinde ise Primorsko yakınındaki kumsalların suları en temizdir. Bulgaristan’ın en büyük deniz şehri Varna yakınında ve şehrin limanına yakın bulunan iki kumsallardaki suların kalitesi pek iyi sayılmıyor. 8 Ağustos 2012 taihinde alınan provalardan sonuçlar, ülkede orada ve bazı diğer bölgelerde yüzme sularının kalitesinin istemlere uymadığını gösteriyordu. Deniz suyundaki bulaşıcı bakterilerin, olağan göstergelerin onlarca kez aştığı tarihler vardı. Dr. Dimitrov’a göre bu kuvvetli yağmurlardan veya diğer elverişsiz hava şartlarından kaynaklanmaktadır. Sağlık Bakanlığı, olağan göstergelerden uzak olan bölgeleri gözetim altında tutmaya devam edecektir.
Fotoğraf: BGNES
Bulgaristan’ın Karadeniz bölgesindeki yüzme suları en temizdir. Karadeniz havzasındaki ülkelerden sadece Bulgaristan ve Romanya, AB’den bir parçadır ve sadece bu iki ülke AB’nin suların temizliği için daha sıkı istemlerine uyuyor. Birkaç yıldan beri Bulgaristan Karadeniz kıyılarındaki bütün yerleşim merkezlerinde su temizleme tesisleri kuruyor. Projelerin toplam tutarı, 700 milyon leva, yani yaklaşık 350 milyon avro. Bu kaynakların büyük bir bölümü, AB’nin 2007-2013 dönemi için “Çevre” Operasyonel Programı’ndan geliyor. Projelerin küçük bir kısmı devlet bütçesinden finanse edilmiştir.
Karadeniz’in Bulgaristan kısmındaki sular en temiz iken Tuna nehri suları en kirliler arasında. Dr. Dimitır Dimitrov, “Aldığımız önlemler, sonuç vermiyor, çünkü suların kirliliği bu büyük Avrupa nehrinin daha üst kısımlarından geliyor” sözlerini kullandı. Bu yüzden Tuna nehrinin Bulgaristan ksımındaki yüzme, prensipte yasaktır. Yine de bölgesel sağlık müfettişliklerinin uyarılarına rağmen son derece sıcak yaz, Tuna nehri yakınındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan insanları nehre girmeye itiyor. Vidin yakınındaki kumsal insanlarla dolup taşıyor. Silistra ve Ruse’deki şehir bahçesinin kıyılarında da yer bulmak zordur.
Dr. Dimitrov’un belirttiği gibi kumsalları kiraya alanlar, her kumsalın girişinde suyun kalitesi hakkında bilgiler içeren bir tabela koymalıdır. Koruma altında bulunayan kumsal bölgelerinde ise bu sorumluluk belediyelerindir. 2015 yılından itibaren bütün kumsallara sularının temizliği açısından 1’den 3’e kadar yıldızlar tanıtılacaktır.
Türkçesi: Rayna İvanova
“Toplum Sağlığı” Müdürlüğü Yöneticisi Dr. Dimitır Dimitrov’un sözlerine göre sezon başından bu yana Sağlık Bakanlığı’nda Karadeniz, Tuna nehri ve yüzmenin izinli olduğu birkaç baraj bölgelerinin yaklaşık 90 alanında provalar alınmıştır. Bu yüzme havuzlarının hepsindeki sular, AB’nin istemlerine uyuyor.
Bu milli izlemeden sonuçlar, Avrupa Çevre Ajansı’na sunuluyor. Avrupa Çevre Ajansı, birkaç yıldan beri yüzme sularının kalitesine göre su havuzlarının sıralamasını da hazırlıyor. 2009-2010 yılları için verilere göre Bulgaristan, AB içerisinde beşinci sırada yer alıyor. Ülkemizdeki yüzme sularının büyük bir bölümü, sadece AB’nin zorunlu istemlerine değil, tavsiye niteliğindeki daha sıkı parametrelere de uyuyor.
Yüzme sularının temizliği açısından Karadeniz’ın kuzey kıyıları önde gidiyor. Büyük yerleşim merkezlerinden uzak olan Rusalka ve Şabla sayfiyelerindeki yüzme suları en temizdir. Varna’nın güneyinde ise Primorsko yakınındaki kumsalların suları en temizdir. Bulgaristan’ın en büyük deniz şehri Varna yakınında ve şehrin limanına yakın bulunan iki kumsallardaki suların kalitesi pek iyi sayılmıyor. 8 Ağustos 2012 taihinde alınan provalardan sonuçlar, ülkede orada ve bazı diğer bölgelerde yüzme sularının kalitesinin istemlere uymadığını gösteriyordu. Deniz suyundaki bulaşıcı bakterilerin, olağan göstergelerin onlarca kez aştığı tarihler vardı. Dr. Dimitrov’a göre bu kuvvetli yağmurlardan veya diğer elverişsiz hava şartlarından kaynaklanmaktadır. Sağlık Bakanlığı, olağan göstergelerden uzak olan bölgeleri gözetim altında tutmaya devam edecektir.
Fotoğraf: BGNES
Bulgaristan’ın Karadeniz bölgesindeki yüzme suları en temizdir. Karadeniz havzasındaki ülkelerden sadece Bulgaristan ve Romanya, AB’den bir parçadır ve sadece bu iki ülke AB’nin suların temizliği için daha sıkı istemlerine uyuyor. Birkaç yıldan beri Bulgaristan Karadeniz kıyılarındaki bütün yerleşim merkezlerinde su temizleme tesisleri kuruyor. Projelerin toplam tutarı, 700 milyon leva, yani yaklaşık 350 milyon avro. Bu kaynakların büyük bir bölümü, AB’nin 2007-2013 dönemi için “Çevre” Operasyonel Programı’ndan geliyor. Projelerin küçük bir kısmı devlet bütçesinden finanse edilmiştir.
Karadeniz’in Bulgaristan kısmındaki sular en temiz iken Tuna nehri suları en kirliler arasında. Dr. Dimitır Dimitrov, “Aldığımız önlemler, sonuç vermiyor, çünkü suların kirliliği bu büyük Avrupa nehrinin daha üst kısımlarından geliyor” sözlerini kullandı. Bu yüzden Tuna nehrinin Bulgaristan ksımındaki yüzme, prensipte yasaktır. Yine de bölgesel sağlık müfettişliklerinin uyarılarına rağmen son derece sıcak yaz, Tuna nehri yakınındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan insanları nehre girmeye itiyor. Vidin yakınındaki kumsal insanlarla dolup taşıyor. Silistra ve Ruse’deki şehir bahçesinin kıyılarında da yer bulmak zordur.
Dr. Dimitrov’un belirttiği gibi kumsalları kiraya alanlar, her kumsalın girişinde suyun kalitesi hakkında bilgiler içeren bir tabela koymalıdır. Koruma altında bulunayan kumsal bölgelerinde ise bu sorumluluk belediyelerindir. 2015 yılından itibaren bütün kumsallara sularının temizliği açısından 1’den 3’e kadar yıldızlar tanıtılacaktır.
Türkçesi: Rayna İvanova
BNR