Ahmet Kara, ilköğretim ve liseyi Yunanistan’da tamamladıktan sonra, yüksek öğrenim yapmak için Ankara’ya gitti. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni tamamladıktan sonra Yunanistan'a dönüp fark derslerini verdi. 2006’dan bu yana İskeçe’de avukatlık yapıyor. Kara, aynı zamanda 2008-2010 yılları arasında Yüksek Tahsilliler Derneği Yönetim Kurulu'nda bulunarak Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendi. Son iki yıldır İskeçe Türk Birliği Başkanlığını yürütüyor. Ahmet Kara'ya İskeçe'deki Türklerin ekonomik durumunu sorduk.
İskeçe'deki Türklerin ekonomik durumunu anlatır mısınız?
İskeçe'deki Türklerin ekonomik durumunu değerlendirmek için Yunanistan'ın genel haline bakmak lazım. Yunanistan maalesef yaklaşık üç yıldır ama son bir buçuk yıldır daha belirgin bir şekilde ekonomik krizi hissetmeye başlayan AB ülkelerinden en başta geleni. İskeçe’de yaşayan Türkler için bunu genel olarak da söyleyebiliriz. AB’nin en gelişmemiş ülkesi olması nedeniyle, bölgede iş olanaklarının az olması sebebiyle yaşadığı birtakım sıkıntılar var. İskeçe’de ve Gümülcine’deki Türkler tarımla uğraşan insanlar ve bunun yanında inşaat işçilerimiz var ama her iki sektöre de baktığımız zaman gerek tarım, gerek inşaat ama her sektöre de baktığımızda uygulanan yanlış politiklar bu sektörlerde faaliyet gösteren kişilerin gelirlerinin her geçen gün daha da azaldığını gösteriyor. Masrafları artıyor, gelirleri azalıyor. Özellikle inşaat sektöründe çok büyük bir kriz var. Yunanistan'in genelinde de böyle ama özellikle bölgemizde ve İskeçe İnşaatçılar Birliği'nden aldığımız sayılara göre, 3 bine yakın üye varken, inşaatta işsizliğin yüzde seksen, yüzde doksan oranlarına vardığını saptıyoruz. Dolayısıyla şu anki durum, maalesef İskeçe'deki Türkler için pek de iç açıcı değil, büyük kriz yaşanmaktadır. Esnafımız da var ama onların da her geçen gün günlük kazançlarının kâr oranlarının oldukça azaldığını duyuyoruz. Mutlaka Yunanistan geneline yapılacak olan birtakım dengeleme politiklarının bu bölgeye daha fazla uygulanması gerekecek ki insanların ekonomik durumları düzelsin.'ÇOCUKLARIN TÜRKÇELERİ YETERLİ DEĞİL'
İskeçe’de yaşayan Türk çocukları Türkçe biliyor mu? Türkçeleri nasıl?Buna şöyle cevap vermek lazım, Türk azınlık okullarının en büyük sorunu da bu; eğitim. Özellikle son on yıldır, Türkiye’de mezun olmuş, burada eğitim veren öğretmenlerin görevlerine son verilmeye başlandı. Başlandıktan sonra da Selanik Özel Pedagoji Akademisi’nden mezun olup Türk ilkokullarında Türkçe ders vermeye başlayan öğretmenlerin yetersizligi gözle görülür bir şekilde ortaya çıktı. Peki neden? Çünkü son dönemdeki ilkokul öğrencilerinin Türkçelerinin yeterli olmadığını görüyoruz. Aileler bunu farklı bir şekilde çözmeye çalışıp bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar, gerek Türkçe kurslarına gönderip gerekse kendi çabalarıyla. Özellikle ilkokul aşamasındaki bir çocuğun, öğretmeninden aldığı o diksiyon, vurgulama, kelimeleri doğru kullanma becerisi mutlaka daha iyi öğretilmeli. Biz kuruluş ve kurumlar olarak da bu eksikliği tespit ederek yetkililere bildirdik, bir çalışma içerisindeyiz. Yetkililerle görüştüğümüzde de bu eksikliği defalarca dile getirdik; umarım önümüzdeki süreçte bunlar dikkate alınır ve eğitim sorunu çözülür, Türkçe'yi doğru kullanma ve konuşma sorunu ortadan kalkar.