Türkiye’de
433 sinema salonunda gösterilen Uzun Hikaye filmi 1950’lerde Bulgaristan’dan
Türkiye’ye göç eden, haksızlıklara baş kaldıran,namuslu,ama aykırı bir
insanın,Ali’nin ile ailesinin yaşam öyküsünü son derece yalın bir dille
beyazperdeye taşıyor.Usta yönetmen Osman Sınav tarafından çekilen filmde
başrolleri
Kenan İmirzalıoğlu ile Tuğçe Kazaz paylaşıyor. Gazeteci Nahide Deniz bu filmden
izlenimlerini Ajans BG okuyucuları için paylaştı.
“Hani hep nerelisiniz diye sorarlar ya, ben,
sevda köylüyüm, orası neresi derseniz, anlatması… Uzun Hikaye.”
Bu
cümle, Uzun hikaye sinema eserin laytmotifi…Hikaye bizleri ta 1950-lere
götürüyor,bir Bulgaristan göçmeni,Süleyman pehlivanın oğlu Ali’nin ve ailesinin
hikayesini anlatıyor…
Aslında böyle bir filmi Türkiye’de bir ilk te diyebiliriz. Çünkü çeşitli
dönemlerde Bulgaristan’dan göç etmiş binlerce göçmen var,ama bunların
yaşadıklarını,duygularını aktaran bir sinema filmi yok/ 1980’lerde Aysel kızın parçalanmış
ailesinin göç öyküsünü anlatan film hariç/.
Konuyu beyazperdeye yapımcı Osman
Sınav aktarıyor.Türkiye’nin en usta öğretmenlerden biri olarak kendini kabul ettiren sanatçı,
içerisinde Süper baba, Deli yürek, Hayat
bağları, Ekmek teknesi, Kurtlar vadisi ve halen yayında olan Sakarya Fırat gibi
çok sevilen 15 dizi filminin yapımcısı ve yönetmeni. Dizileri sadece Türkiye’ de değil dünyanın
geniş bir coğrafyasında çok sayıda ülkenin televizyonunda ilgiyle karşılandı.Ve
işte böyle bir usta yönetmen,aralarında Bulgaristan göçmenleri de olan binlerce
izleyiciye şu veya bu şekilde hitap eden,beğenirler veya beğenmeyebilirler,o ayrı,ama
yaşanmış bir hikayeye al atmış…
Film,yazar Mustafa Kutlu’nun ölümsüz eserinden
uyarlanmış. Ufacık bir çocukken dedesiyle Bulgaristan’dan göç ederek
İstanbul’un Eyüp semtine yerleşen Bulgaristan’lı Ali,Eyüp’te yazlık sinema
işletmecisinin kızı Münire ile birbirlerini sevdalanıp kaçmasıyla başlıyor…
Ali’nin
gözlerinin içindeki kocaman gülümseyişiyle gittiği her yeri güzelleştirmek
isteyen dünyası, diğer yandan karşı
koyamadığı eşitlik ve adalet tutkusuyla da birleşince gittikleri her kasabada
hayatın yeni bir yüzüyle tanışıyorlar… Oğulları Mustafa’nın da onlara eşlik
etmesiyle birlikte 1960’lardan 1970’lerin sonuna kadar uzayıp giden demir yolları
boyunca kasaba kasaba süren “Uzun Hikaye”
kimi zaman hüzünlü ve iç burkan, kimi zaman neşeli ve coşkulu, kimi zamansa
heyecanlı ve romantizm yüklü bir macerayı anlatıyor.Doğduğu topraklarda,dedelerinden
ve babalarından namuslu,adaletli,haksızlıklara baş eğmemeyi öğrenmiş, örf ve
adetlerine sıkı bağlı bir insan olan Ali
ne yazık ki hayat onun karşısına çıkaran dar kafalı insanlardan Bulgaryalı sosyalist veya komünist yaftası yiyor çoğu zaman…
Filmde başrolleri Kenan İmirzalıoğlu ile
Tuğçe Kazaz paylaşıyor.Ezel,Deli yürek gibi daha çok aksiyon rollerle
bildiğimiz Kenan İmirzalıoğlu,Bulgaristan göçmeni Ali rolüyle,kariyerinde yeni
bir zirveye ulaşıyor.Bu Ali,haksızlıklara baş kaldıran,namuslu,beş vakit
namazını kılan,örf ve adetlerine sadık,ayni zamanda da tahammülsüzlüklere baş
eğmeyen,romantiği de içinde barındıran bir insan,tam bir Bulgaristan’lı…
Osman Sınav ile Kenan İmirzalıoğlu Uzun
Hikaye projesini tam 10 yıl önce konuşmuşlar,ama kısmet bugüne imiş. Osman
Sınav,Kenan İmirzalıoğlu’yu sinemaya ve ondan sonra dizilere/Türkiyen’in starı
Kenan şimdi Karadayı dizisiyle ile ATV ekranlarında/kazandıran yönetmen.
“
Uzın hikaye romanını okuyanlar bilir,hikayedeki duyguyu beyazperdeye aktarmak
çok kolay olmadı. Bu bekleme süresi projenin demlenmesine yaradı.Bu hikayede
beni cazip eden şey
İYİ İNSANLARIN FİLMİ OLMASI.
Canlandırdığım Ali karakteri çok iyi bir
aile babası,müthiş bir romantik,oğluyla arkadaş ve ona kılavuz olan bir
baba.Yani çok iyi bir adam.Bu iyi adamı insanlar görüp izlesin ve o feyzi
alsınlar istedim.Çünkü bu tip duygulara ihtiyacımız var,diyor sanatçı.
Göçmen Ali’nin ve ailesinin hayatında iyi
insanlar da var ve bu da bize iyi veya kötü insanlar her iki tarafta da
olduğunu öğretiyor…Ama önemli olanı her şeyden önce iyi bir insan olmak,her
nerede isen…
Kenan İmirzalıoğlu’nun partneri Tuğçe Kazaz’ı
şimdiye kadar manken olarak biliyorduk,ama oyuncu gibi de etkileyici…
Uzun hikaye filminde Osman Sınav’ın
yönetmenliği,yazar Mustafa Kutlu’nun romanında anlattığı hikaye, Kenan İmirzalıoğlu’nun
beceriği ve diğer oyuncuların çalışmalarıyla birleşince,ortaya gerçekten güzel bir sinema eseri çıkmış.Ali
karakterinin 20 yıllık değişimini izliyoruz film boyunca,ya da geçen yıllara
rağmen,tüm olumsuzluklara rağmen ideallerinden vazgeçmeyen,bunlardan taviz
vermeyen bir adamın öyküsü geçiyor gözlerimizin önünden.Bir de filme adeta
damga vuran gülüşü…
“Bu gülüş bende olan bir malzeme.ama Osman
Sınav çekim aşamasında”bu işte senin gülüşün başrolde”,diyordu,diye anlatıyor
Kenan bir söyleşisinde.
Ali’nin bütün özelliklerinin toplandığı bir
adam olması zor olabilir,ama aramızda gittiği yeri güzelleştiren,çıplak bir
toprak parçası gördüğünde bir şeyler yapmak,doğanın güzelliğini diğer
insanlarla paylaşmak isteyen binlerce insan var.Ali de bunların birleşiminin
bir simgesi. Ve her ne kadar da büyük bir sistemin içersinde olması mümkün
olmasa bile,ışıklı ve hayata umutlu bakışı insana sıkıntılı dönemleri atlatmaya
yardım ediyor…
Bu filmde kalabalık göç kafileleri
görmeyeceksiniz,acıklı göç hikayeleri dinlemeyeceksiniz,ama sıcak,insani ve
bazı yerlerde de naif anlatımıyla o dönemin,birçok Bulgaristanlı göçmenin
içindeki,ama anlatamadıkları duyguları en etkin bir şekilde beyaz perdeye
taşımış,diye düşünüyorum…
Yönetmen Osman Sınav,filmde Bulgaristan’lı
değil de, Bulgarya’lı Ali söylemini tercih etmiş.Bizim,Bulgaristan Türklerinin
dili Bulgariyalı demeye pek varmıyor,hatta kızıyoruz,reddediyoruz. Ama bu da
bence filmde bir mesaj,yani komşu Bulgaristan’a Avrupa’da,dünyada anılan resmi ismine bir
referans yapmış ve böylece de filmin evrensel değerine,bir dostluk ve işbirliği
köprüsü oluşuna atıfta bulunuyor,yönetmen…
Yani bu film Bulgaristan’da
veya başka bir ülkede gösterilse
bile,Bulgar milliyetçiler bunu koz olarak kullanamayacaklar…Bu da bence
filmin,Osman Sınav,Kenan İmirzalıoğlu ve emeği geçen tüm kişiler için en büyük
mükafat olur…Bu düşüncelerime ister katılın,ister katılmayın,ama Uzun hikaye
filmini seyretmeye fırsatınız olursa,kaçırmayın…çünkü bu filmin sonunda salonda
ışıklar yanınca,birçok seyircinin gözlerinde gözyaşı gördüm …