Ordu Uluslararası 3.edebiyat festivalinden izlenimler
21 Ekim 2012 Pazar
Türkiye'de her yıl onlarca festival yapılır. Ama bunların arasında sadece birkaçı edebiyat festivalidir.İstanbul dışında tek uluslararası edebiyat festivali Ordu şehrinde düzenleniyor.
EDEBİYAT KENTLERİ VE HALKLARI YAKINLAŞTIRAN BİR KÖPRÜDÜR
Ordu,Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde bulunan 140 bin nüfuslu bir şehir...
Türkiye'de Karadeniz deyince önce akla balık ve fındık geliyor. Bunların ikisinden de Ordu'da yeteri kadar var.Ama,Ordu'yu diğer karadeniz şehirlerinden ayıran özelliği burada her yıl düzenlene uluslararası edebiyat festivali. Festival,şehrin ününe ün katmış.
Bu yıl, 10-14 ekim tarihlerinde ücüncüsü düzenlendi ve başta Bulgaristan olmak üzere İtalya,Güney Kore,Yunanistan,Romanya ve Türkiye'den yaklaşık 80 yazar,şair ve edebiyat eleştirmenleri katıldı. Bulgaristan'dan yazar ve şaire Bojana Apostolova,Bulgaristan doğumlu ve Türkiye'ye göç eden şaire ve çeirmen Kadrie Cesur ve hem Bulgaristan,hem Türkiye'de edebiyat çevrelerinde iyi tanınan şair ve araştırmacı Ahmet Emin Atasoy ve ben hem gazeteci,hem Türkçe-Bulgarca edebiyat çevirmeni olarak festivalin konukları idik.
"Ordu'da bu festivale önce şiir günleri ile başladık",diye anlatıyor bu etkinliğe çok emek veren,güler yüzlü Ordu belediye başkanı Seyit Torun.
Böylece bir altyapı oluşturduk ve edindiğimiz tecrübeden yola çıkarak bunu uluslararası edebiyat festivaline dönüştürdük. Yurtiçinden ve yurdışından yazar ve şairleri Ordu’ya davet ederek,burada ağırlıyoruz,onlar da edebiyat alanında birikimlerini ordu halkıyla paylaşıyorlar, eserlerinden kesitler okuyorlar. Ben bunu çok önemsiyorum,çünkü bir ülkenin gelişmesi,bir kentin gelişmesi,insanların bakış açısının gelişmesi ile de alakalı.Bu yıl festivalimize Bulgaristan'dan Plovdiv Severen Belediye başkanı Ralio Ralev ve Yunanistan'dan Drama bld.başkanı Kiriyakos Çakaridis katıldı ve festivalimize değer kattılar. Ayrıca uluslararası tiyatro festivali ve uluslararası keykel sempozyumu düzenliyoruz , Bulgaristan'dan da ekipler ve sanatçılar da katılıyor ve komşumuz Bulgaristan ile ilişkilerimiz kuvvetleniyor. Edebiyat,tabii ki insanların iletişiminde çok önemli yeri olan bir sanattır, yabancı ülkelerden gelen konuklar sayesinde o ülkenin edebiyat eserlerini tanımış oluyoruz,hem de o ülkenin insanları ile bizim halkımız arasında dostluk,barış ve işbirliği köprüsü kuruyoruz
Bizler de Ordu’da kaldığımız günlerde böyle köprülerin ne kadar önemli olduğunu hissettik. Hele gene Avrupa ve dünya ekonomik krizle boğuştuğu bu günlerde ve Bulgaristan dahil pek çok ülke kültür ve edebiyat için fonlarını keserken,Ordu'da edebiyata yatırım yapıyorlar ve bu bir özgüven ve kentin geleceğine,burada yaşayan genç nesillere de edebiyatın,kültürün ve sanatın gelişmesi için bir yatırım.
Festival programı çerçevesinde düzenlenen “Kentler arası Kültürel Bağlar” panelde Ralio Ralev ve Drama belediye başkanı Kiriyakos Çarakidis tecrübelerini paylaştılar.Ralio Ralev ise izlenimlerini bizimle şöyle paylaştı:
"Ben Ordu’dan ve özellikle edebiyat festivalinden çok etkilendim.Belediye bu işi kentte tüm resmi yetkililer ve sivil toplum örgütlerin temsilcileriyle müşterek yapıyor.Ve bu da çok önemli.Ordu valisi Orhan Düzgün’ün festivale,sanat’a bizzat gösterdiği ilgi beni çok etkiledi. Festival benim için güzel bir örnek oldu, diyebilirim ki,Ordu’da kültür,edebiyat, sanat alanındaki faaliyetlerde çıtayı çok yükseltmişler.En kısa zamanda başta sevgili meslektaşım Ordu belediye başkanı Seyit Torun olmak üzere Plovdiv’de ağırlamayı düşünüyoruz, kentlerimiz, belediyeler arasında kültürel işbirliğini geliştirmeyi düşünüyoruz. Ordu halkı da çok misapirverver, konuşmalarımızda ülkem Bulgaristan'ı ,halkımı merak ettiler, merakla dinlediler,bu çok onur verici bir şey.Zannediyorum ki bundan sonra turistik ziyaretler de çoğalacak,çünkü insanlar birbirini daha yakından tanıma fırsatı buluyorlar.
Ordu şehrin merkezinden teleferik ile 540 metre yüksekliğe yolculuk yaparken festivalin konuğu Bulgar şaire sevgili Bojana Apostolova’yı yanımıza aldık.Şehri kuşbakışı seyrederken, heyecanını gizleyemiyor Bojana.Az önce,Ordu’nun tiyatro salonunda şiirlerini okumuş,dinleyenlerden de büyük alkışlar almış.
“Benim için muhteşem ve unutulmaz bir etkinlik oldu, şiirlerimin,hem de şu ana kadar benim için yabancı bir şehir olan Ordu’da türk insanlarına nasıl ulaştığını gördüm.Salondaki herkes beni tebrik etti.Yayıncım da yeni çıkan kitabımı Türkçe’ye yayınlayacağı güzel haberi verdi.Yani iki kısmet üst üste geldi,e,nasıl heyecanlı olmayayım”,söze başladı Bojana.
Bulgaristan’ın bilinen edebiyatçılardan olarak/15 şiir kitabı ve 3 romanı var/ son zamanlarda odaklandığı çocuk şiirleri ve edebiyat eserleri çok beğenilmiş burada,eserlerindeki mesajlar türk okuru için de çok önemli olduğunu düşünüyor Bojana.
"Ordu’da beni şiir okumaya da davet ettiler ve bu beni çok mutlu etti,hafızamda silinmeyecek izler bırakan güzel bir şiir gecesi oldu,buradan aldığım sıcak ve karşılıklı ilgi uzun zaman beni ısıtacak.Buradan anılarımda Karadeniz sahilli,güzel ve temiz bir kent,sıcak ve misafirperver insanlar ve en önemlisi,kültürün,sanata çok değer veren ve bunların gelişmesi için canla-başla çalışan yöneticiler kalacak. Türkiye son zamanlarda kültür alanında çok büyük gelişme kaydetti.Türk filmleri,Türk edebiyatı artık birçok ülkede biliniyor,Bulgaristan'da da rağbet görüyor,çünkü Türkiye devlet olarak bunların yayınlanmasını destekliyor,bu da Türk insanın ruhsal alnını yükseklere kaldırıyor ve bu da beni Türkiye’de çok etkiliyor ve isterim ki bizim Bulgar yöneticiler de bundan örnek alsınlar,dedi.
Bojana Apostolova’dan bahsederken,çevirmeni Kadrie Cesur’u da anmadan geçemeyim.Çünkü Kadrie,nefis çevirileriyle bu Bulgar şaireyi türk okurlarıyla buluşturan ve sevdiren bizzat kendisidir. Kadrie Cesur da festivalin konuğu idi,kendi şiirlerini okudu ve çok beğenildi…Hem Bulgaristan’da,hem Türkiye’de tanınmış edebiyatçı Bulgaristan göçmeni Ahmet Emin Atasoy ise edebiyat çalışmalarını anlatırken,bir okur tarafından çok ilginç bir soru yöneltildi-üstat,şiirlerinizde hep acı,hüzün var, aşk niye yok,diye sordu…Ben hayatımda Bulgaristan’da Türkleri asimile sürecini yaşadım,zorunlu göçe tabii tutulduk,büyük acılar yaşadık ve bu acıların bir daha asla tekrarlanmamasını istiyorum,dolayısıyla bu duygular şiirlerime da yansıyor,diyor usta edebiyatçı Ahmet Emin Atasoy…
Panellere,Türkiye'nin Teda projesi sayesinde Bulgaristan'da da eserleri yayınlanan Pınar Kür,Müge İplikçi, Hıfzı Topuz gibi yazarlar, yabancılardan Antonio Della Rocca, Dumitru M. Ion,Thanis Skrubelos, Carolina Ilica gibi yazarlar ve şairler katıldı,edebiyat çalışmalarını anlattılar,eserlerini okudular.
Edebiyatçılar salonlarda okudukları eserlerle kalmadı,okullarda da öğrencilerle buluştular,sorularını cevapladılar. "Ben ilk kez kayatımda yazarlarla tanıştım ve çok heyecanlıyım",dedi bir öğrenci...
Bu festivalden edindiğimiz önemli bir izlenim de devlet ve belediye nasıl el ele vermişler,tüm kurumlar, üniversite ve öğrenciler nasıl seferber olmuş ve bu ortak çaba sayesinde de başarılı olmuşlar.Festivalin koordinatörü Mesut Şenol, şair ve festivalin genel direktörü Şinasi Tepe,İbrahim Dizman ve daha onlarca kişinin emeği sayesinde Ordu'da unutulmaz bir edebiyat bayramı yaşadık.
Edebiyat ödüllü ve çok sevdiğim yazar Müge İplikçi ise şöyle diyor:
Diyeceksiniz ki herkesin ufku kendine! Doğrudur. Ancak konu kitap, edebiyat, sanatsa o ufku yakalayabilmek için kültürel bağların çok kuvvetli olması gerekiyor. Bunu da yapacak olan korku, çelişki ve öfkeden beslenen siyasi manevralar, bu manevraların insanları güruh gibi gören sıradanlıkları değil, olsa olsa insanı ve yaşamı işaret eden sanat yapıtlarının bizlere fısıldadıklarıdır.
Ordu’da bulunduğumuz günlerde,uluslararası yazarlar evin açılışına katıldık.Bu restore edilmiş çok güzel eski Osmanlı,cumbalı bir ev.Burada isteyen,hangi ülkeden olursa olsun edebiyatçı gelip,çalışabilir,yeni eserlere imza atabilir...
Ordu uluslararası yazarlar evin pencerelerinden Karadeniz’in engin manzarası görünüyor…Buranın Karadeniz’i Bulgaristan’ dakinden farklı,çok az kumları var,sarp ve kayalı,dalgalı,tam anlamıyla Karadeniz…Ama belediye buralara kum getirerek,plajlar yapıyor.Sahil kenarında temiz ve bakımlı yürüyüş alanları,çocuk parkları inşa etmiş,geceleri de ışıklarıyla bir karadeniz incisi gibi görünüyor Ordu şehri.Burada Türkiye’de ilk ve dünyada örneği az rastlanan çok önemli bir proje de gerçekleşiyor-Karadeniz'e dolgu yapılarak havalimanı inşa ediliyor ve 2014'te hizmete girecek...
Şiir ve edebiyat okumaları,yazarlarla ve okurlarla sohbetler,konserler ve tiyatro gösterileriyle dolu-dolu festival günleri rüzgar gibi geçti. Ordu’dan Samsun hava alanına hareket ederken edebiyatın bir şehri nasıl güzelleştirdiğini,ona nasıl uluslararası bir itibar nasıl kazandırdığını düşünüyorum ve bu da Karadeniz'in iki yakasında yaşayan insanları birbirine daha çok yakınlaştırmak,daha sağlam barış,dostluk ve işbirliği köprüleri inşa etmek demek...
Nahide DENİZ
Gazeteci ve edebiyat çevirmeni