Gençlerin ziyareti, vakfın fahri üyesi ve Avrupa milletvekili Nadejda Neynski ve meslektaşı Svetoslav Malinov’un daveti üzerine gerçekleşti. Ziyaretten en çok heyecanlanan, vakfın en genç buluşu olan ancak 18 yaşındaki şair Tea Denolübova ve Fransa’da sinema yönetmenliği öğrencisi 19 yaşındaki Yuliyan Spasov oldu. Tea, “Sloji Me Na Pauza” adlı ilk kitabını Avrupa Komisyonu’nun Uluslararası İşbirliği, İnsani Yardım ve Kriz Tepkisi’nden Sorumlu Üyesi Kristalina Georgieva’ya hediye etti ve artı ikinci şiir kitabını hazırlamakta olduğunu paylaştı. Bundan birkaç ay sonra “Boyan” adlı eseri artık Bulgaristan’ın kitapçılıklarının raflarında duruyor.
Varna’dan olan Tea, şunları anlattı: “Çok güzel çocukluk yıllarım oldu. Aslında benim çocukluğum hala sürüyor, çünkü ben ancak 19 yaşındayım ve kendimi hala bir çocuk olarak algılıyorum. Varna’daki evimizin büyük bahçesinde ebeveynlerimin kalabalık arkadaşları arasında büyüdüm. Ailem sanatla uğraşıyor ve benim müthiç bir çevrem oldu. 12 yaşımdayken denize sanki yeni gözlerle bakmaya başladım ve artık deniz fenerinden, limandan ve gemilerden ayrılmaz oldum. Varna’nın sanki kendi melodisi var ve insan bunu duyabilmesi çok hoş bir duygu. Babamın veda ettiği zaman kaleme sarıldım, çünkü ancak bu şekilde acıyla başa çıkabilirdim.”
Tea’nın şiirlerindeki ana konular, acı, her anın önemi ve aile. Tea “Ben profesyonel olarak yazmıyorum, şair değilim, yazar da değilim. Hoşuma gittiği için yazıyorum ve eğer bunu yapmazsam benim için ne kadar kötü olacağını bildiğim için yazıyorum. Acı duyduğumda oturuyorum ve her şeyi beyaz kağıda döküyorum” şeklinde konuşuyor. Tea Denolübova’nın ilk hikayesi Trud gazetesinin bir köşesinde yayımlandı. Tea o zaman ancak 11 yaşındaydı. Ardından genç şair birçok yarışa katılıyor ve çoğunu da kazanıyor. Ancak bütün yarışmaların ödüllerinden Tea için en değerli olanı, Petya Dubarova adına yapılan yarışmadan ödüldür. Böylece 17 yaşındayken uzaktan kumanda ile durdurmak istediği bütün değerli anlar hakkındaki ilk şiir kitabı da gerçek oluyor. Genç Varnalı kızın kitabı ve yeteneği arkasından kitaplarını süsleyen ressam Kolyo Karamfilov ve metinlerini gözden geçiren yazar Elin Rahnev duruyor.
Sarışın ve deniz kadar mavi gözlü genç kız için yazmak aşık olmak gibidir. Tea hayatından esin alıyor. Tea’nın “Boyan” kitabı, bir şiir kitabı değildir. Kitap, 11 hikayeden ibarettir. Kitap, bu yılın başında toplam olarak 12 saat için yazıldı. Şimdi de “Boyan”ın kim olduğu sorusunu soralım genç yazara.
“Boyan kim? Bu soruya artık ezbere bildiğim cevabım, Boyan’ın kitabımın başkahramanı olduğudur. Tabii ki Boyan’ın gerçek hayatta da benzerleri var. Bazen arkadaşlarım arıyor ve kitabımda kendilerini tanıdığını söylüyor. Hem yaşantılarını hem de bunlarla ilgili insanları canlandırıyorsun. Bu çok hoş bir duygu. İnsanlardan birşeyler alıyorsun, bunları kelimelere giyiyorsun ve bu kişiler kendin yarattığın öykülerde farkı bir hayat sürmeye başlıyor. Gerçek his, gerçek mutuluk satırlar arasındadır. Ben çok hassasım ve eğer bu duygusallığımı hikmete dönüştürebilirsem çok mutlu olacağım. Ama bunun için daha erkendir”, diye açıklıyor Tea.
Bu yıl Tea Varna’daki İngiliz Lisesi’ni bitirdi ve İtalya’nın Milano kentindeki ünlü Sanatlar Akademisi’nde okumayı seçti. Böylece hayatının diğer bir tutkusu olan fotoğrafçılığa yakın olabilecek. Oysa hikayeler yazmaya devam ediyor ve bunları bir senaryoya dönüştürmeyi hayal ediyor. “Ben henüz iyi yazdığıma inanmıyorum. Ama böylesi daha iyi. Eğer buna inanırsam dürüst olmamaya başlayacağım ve başka birinin açısından yazmaya başlayacağım. Oysa şimdi ben bunu severek yapıyorum” diyor büyük bir hikmetle genç şair ve yazar ve belki de gelecek senaryocu Tea Denolübova.
Yazı: Vesela Krısteva
Türkçesi: Rayna İvanova
BNR
