Facebook

BAL-GÖÇ'ten ''Atatürk ve Balkanlar" Konulu Panel

9 Kasım 2012 Cuma

Share this history on :
BAL-GÖÇ tarafından Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Balkan Savaşlarının 100. Yıldönümü ve Atatürk Haftası münasebetiyle Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel, gazeteci-yazar Okan Tuna’nın yönetiminde yapıldı. Okan Tuna panele dinleyici olarak katılan protokol ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini anons ettikten sonra panelistleri kısaca izleyicilere tanıtıp; panel konusuyla ilgili kısa bir değerlendirme yaptı. Panelin başlangıcında kısa bir açılış konuşması yapan Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Atatürk'ün ölüm yılında Yunanistan'a gideceklerini dile getiren ve BAL-GÖÇ olarak 50 kişilik bir grupla Selanik'e gideceklerine değinen Özkan, ''Çeşitli törenler yapacağız. Daha sonra Batı Trakya'daki sivil toplum örgütleriyle o bölgedeki kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Bölge müftülerimizi, başkonsolosluklarımızı ziyaret edeceğiz. Dolayısıyla Bursa'da başlayıp, Selanik'e kadar uzanan dolu dolu bir program olacak '' ifadesini kullandı. Bu yıl Balkan Savaşlarının 100. yılı dolayısıyla bu etkinlikle beraber toplam 3 etkinlik düzenlediklerini; 2013 yılında tüm Balkan Ülkelerinden geniş bir katılımla daha büyük bir etkinliğe imza atacaklarını belirtti. Ayrıca tüm mensuplarımızı bu tip faaliyetlere katılım konusunda daha duyarlı olmağa da çağırdı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.Saime YÜCEER çok değerli bilgiler içeren kapsamlı bir sunum ile zenginleştirdiği konuşmasında Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanları nasıl kaybettiğinden başlayarak, Sabiha Gökçen Hanımefendi’nin Atamızın isteği doğrultusunda Balkan ülkelerini kapsayan barış turuna kadar geçen süreç konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Mustafa Kemal başta olmak üzere genç ve idealist subaylar gönüllü olarak Trablusgarp’ı kurtarmak için mücadele içindeyken; Balkanlar’daki askeri birliklerimiz arasında yönetim anlamında yaşanan zaaflar, siyasi ayrışmalar ve Osmanlı Hükümeti’nin başta Dışişleri olmak üzere içinde bulunduğu aymazlık sonucunda Selanik’in tek kurşun atılmadan terk edilmek zorunda kalınması,diğer şehirlerdeki cephelerden çekilen askerlerimizin açlıktan ağaç kabuklarını yerken resmedilmiş görüntüleri katılımcıları hüzünlendirdi. Prof .Dr. Saime YÜCEER’in konuşmasının sonunda bahsettiği aslen Bursalı olan Sabiha Gökçen Hanımefendi’nin Balkan turu vesilesiyle; kendisinin Bursa’da bir tesise veya kuruma isminin verilmemiş olması konusu panel yöneticisi Okan Tuna tarafından gündeme getirildi. Ankara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Süleymanoğlu Yenisoy, “Kıbrıs ve Balkan Türkleri Edebiyatında Atatürk” temalı şiirler konusunu işlediği konuşmasında Balkanlarda Türklerin yaşadığı her bölgedeki şairlerimizin bahse konu eserlerinden örnekler verdi. Sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında, Balkan Türklerinin gönlünde Milli Mücadeleye,Yeni Türkiye Cumhuriyeti ile onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik büyük bir destek olduğunu, bunun edebi eserlere yansıdığını anlattı. Milli Mücadele yıllarında Balkanlar’da bulunan Türk ve Müslüman halkın fitre ve zekatlarını Anadolu’daki kurtuluş mücadelesine destek olması amacıyla Kızılay Cemiyeti’ne verdiğini ve camilerde Kızılay için bağış sandıkları kurulduğunu anlattı. Araştırmacı Yazar Dr. Abdulmecit Nuredin ise kendi yayınladığı kitap ve eserlerinden hareketle “Balkan Göçlerinin Arka Planını” çok çarpıcı rakam ve ifadelerle açıkladı. Panel süresinin kısıtlı olmasına karşın bu kısa süre içinde temas ettiği konular, izleyicilerde keşke göçün arka planı ile ilgili daha geniş bir zamanda bu bilgilerden daha kapsamlı istifade etsek duygusu oluşturdu. 1912 ile 1989 arasında Balkanlardan Türklerin sistemli bir şekilde göç ettirildiğini vurgulayan araştırmacı yazar Nuredin, Balkan Ülkelerinin resmi kayıtlarından derlediği bilgilere göre 4.515.465 kişinin göç etmek zorunda kaldığını bu göçler sırasında yaklaşık 600 bin kişinin yollarda öldüğü, kıyıma uğradığı ve 400 bin kişinin ise akıbetinin bilinmediğini anlattı. Balkanlardan Anavatana olan 1951 göçünün o zamanki SSCB lideri Stalin tarafından bizzat yönlendirildiği bilgisini de katılımcılarla paylaşan konuşmacı sözlerini “ Balkan Türkleri’nin sığınacak bir anavatanı oldu ama bu ülkeye bir şey olursa ne sizin ne de bizim sığınacak başka yerimiz yok; bu yüzden Türkiye’ye sahip çıkın” ifadesiyle bitirdi. Panelden hemen sonra başlayan Bal-Göç Türk Halk Müziği Korosu’nun “Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar” temalı konseri ise dinleyiciler için adeta bir müzik ziyafeti oldu. Şef Elvan Demir’in yönetimindeki koromuz performansıyla katılımcıları hayran bıraktı. Bizlere bu keyfi yaşatan koromuzun tüm mensuplarını tebrik ediyoruz. Düzenlemiş olduğumuz panele ve koromuzun konserine katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.

BAL-GÖÇ