Ne yazık ki, hoşgörülü eleştiriyi ve bazı gerçekleri düşmanlık bildiler veya küçümsediler.
Halk ve Özgürlükler Hareketi lider ve yöneticileri,
Halk ve Özgürlükler Hareketi Başkanı Ahmet Doğan’a
yapılan çirkin saldırıya HAYIR diyoruz.
Şunu da ilk önce
yazmadan geçemeyiz. Açık ve şeffaf olduğumuzdan dolayı sizi okşamayan bu yazılarımızla, bizleri yeniden düşman olarak görmeyin. Bizim düşüncelerimize katılmasanız da, en
azından bari düşüncelerimizi bilirseniz, size de, bize de, hepimize yararlı
olur.
Şumnu Kültür Evi susmuyor, ama duyan oluyor mu?
HÖH lideri veya yöneticileri silah sesini
mi duyması gerek?
Bu çirkin olayla ilgili meslektaşımız “Bulgaristan Türklerine ait ve
Bulgaristan’da bulunan sivil toplum kuruluşları nerede?” sorusuna da cevabımız aynıdır:
Şumnu Kültür Evi susmuyor, ama duyan oluyor
mu? “Sivil toplum kuruluşları her zamanki gibi susuyor...” düşüncelerine katılmıyoruz.
Bulgaristan’da yapılan bütün çirkinliklere karşı Şumnu
Kültür Evi susmadı, ama duyan oldu mu? Şumnu Kültür Evi Derneği hiç korkmadı. Korkacak ne var? Susmamakla
kanunlarımıza karşı bir şeyler mi yapıyor? Delice çalışmakla devletimize
ve ülkemize karşı bir iş mi yapıyor? Bilgi vermekle gelecek nesillere
ve topluma zarar mı getiriyor? Korkacak ne var?
ŞUMNU KÜLTÜR EVİ DERNEĞİ SUSMADI, AMA DUYAN OLDU
MU?
Şumnu Kültür Evi Derneği, Hak ve
Özgürlükler Hareketi yöneticileri ve millet vekillerine kurulduğu yıldan beri hiç susmadı. Ne yazık ki, hoşgörülü
eleştiriyi ve bazı gerçekleri düşmanlık bildiler veya küçümsediler. Bendeniz Kültür
Evi Yöneticisi olarak, umut dolu, yine
susmuyorum, ama duyan olur mu? Birkaç sözcükle anlatalım:
Uzaktan Nurten'i görür görmez "Kaçın, Nurten geliyor" deyip alay edercesine kahkaha atıp gençlerle
çalışmalara HÖH yöneticileri katkıda bulunmaması için kaçıp gizlendiklerini
kendileri anlatıyor. Susmadık.
Bayram, şölen, törenlerimize davet ettik, hala davet ediyoruz, ama 20
yıldan beri millet vekilleri ve HÖH yöneticilerinin hep çok işleri var ve hiç
bir kez gelemiyorlar. Susmadık.
Partinin düzenlediği kültür faaliyetlerine HÖH yöneticileri gelip, özel,
gölgeli masalara oturup, 20 yıldan beri tekrar ettikleri bunaltıcı tekrar ve
tekrar sunumlarına da susmadık.
Bir kez siyasi değil, halk faaliyeti olsun dedik. Afişlere HÖH düzenliyor
diye ek yazılar ek ilave ediliyor. Bu hiç bir şey değil. Devamı var...HÖH
belediye başkanları ve köy muhtarları faaliyeti düzenleyenlere zıt olsun diye
Antalya’ya tatile gidiyorlar. Kim
sorarsa halka hizmet veriyorlar. Trajikomik bir olay işte! En azından onlara
destek çıkanlara saygı yok. Susmadık.
Bir kez Şumnu Kültür Evi çocuk ve gençlerinden gösteri yapılmasını
istediler. Yol masraflarını öderiz demelerine rağmen ödemediler. Alay
edercesine”bir sonraki kez öderiz”, dediler. Bu yetmezmiş gibi ses cihazları ve
mikrofonlar da yoktu. Bu tür davranıştan sonra
gösteri yapan gençlerin moral durumlarını düşünün
Başka bir bayramda yine gençleri bir lokantaya folklor gösterisi yapmaya
davet ettiler. Karşılarında koca piliç butlarını yediler. Küçük üyelere tattırmadılar, hatta bunu
söyleyince bizleri düşman bildiler. Susmadık, ama düşman olmadık.
İhtiyacımız olduğunda HÖH yöneticilerini telefondan aradık. Gecegündüz
aradık, ama telefonları açan olmadı. Daha
geç olsa da arayan olmadı. Susmadık.
Nurten Remzi olarak değil, aktiv çalışan bir dernek başkanı olarak Ahmet Doğan
ile görüşmek istedik. Yardımcıları görüşmeyi aylarca değil, yıllarca engellediler . Israrla
çabadan sonra görüşebildik, ama “много си нахална” dediler. Yine susmadık. “Аз не съм нахална, аз съм
настоятелна”, dedik. Böyle olmasaydık bu işleri yapabilir miydik?
Annemizin süt kokusunun, babamızın alın terinin, dedemizin başımıza
dokunuşunun, ninemizin masalının değerini taşıyan Anadilimiz Türkçe dergisi
basmak istedik. Susmadık.
Bizler bir Türk olarak Mozaik dergisinin, Anadilimiz Türkçe olması çok doğal
değil midir? Ama ”Neden Bulgaristan’da Türkçe dergi çıkarıyorsunuz” ya da”
Neden yarısı Bulgarca değil?” soruların sıkıntısını hep yaşadık, hala da yaşıyoruz. Acaba bu tür dergi Bulgaristan’da oturan
başkalarının Anadili Rusça veya İngilizce olsaydı bu kadar soru, bu kadar
sıkıntı olur muydu? SUSMADIK, AMA DUYAN
OLDU MU?
Bizim kültür kurumuna benzeyen şehrimizde 30 civarında kültür
kurumu var. Bizim gibi aktiv çalışanların elemanları ve belediye destekleri 5-10 katına daha fazla. Susmadık. Susmayınca
ayırımcılık ve bize karşı olumsuz önyargılar daha çok derinleşti. Yine
susmadık, ama duyan oldu mu?
Bulgarların folklor ve kültürü konusunda çalışan kültür kurumların
birçoğunda bilgisayarlarının
softurleri bizim gibi bilgisizlikten
ödenmemiş olsa da, polis baskısıyla bize yaptıkları gibi onlara kontrol yapıldı
mı, bilgisayarları alındı mı ve böylece
işleri aylarca engellendi mi? Susmadık,
yine duyan yok.
EVET. ŞUMNU KÜLTÜR EVİ DERNEĞİ SUSMADI, AMA DUYAN
OLDU MU?
Türkü söylemek istedik. Düz oyun, Efe oyunu oynamak istedik ve bilgisiz HÖH
yöneticileri “göbek köçek işi” dediler. Susmadık.
Karagöz, Aşuk ve Maşuk, Nasrettin Hoca, Mevlana, Yunus Emre, Ebru, Ahşap
boyama, Hat, Arzu ile Kamber değerlerini canlandırmak, hatırlatmak, anlatmak,
tanıtmak, öğretmek istedik. " Şunu
dinlemeyin, kulakasmayın, çocuk işi yapıyor" deyip destek yok, hala da yok.
Susmadık.
Bir yıldan beri bize verilen vetamir isteyen binamız için destek istedik,
ama hala olumlu veya olumsuz cevap yok. Susmadık.
Bulgaristan’da Türk kültür dernekleri
birlikte daha kolay çalışması için birlik yapalım dedik. İlk kuruluş
toplantısını gerçekleştirdik, 8 şehirden 12 kurumun yönetici ve temsilcileri imzalarını attı. HÖH
partisini küçümsüyoruz dememeleri için yönetime onların da önemli insanını kendi razılığı ve isteği ile aldık.
Birliğin kayıt edilmesi ve çalışmasına ciddi köstek ve engeller yapıldı.
Susmadık.
Eğitimsiz veya, dedikodu değil, gerçek, “satın alma diplomalarla” terbiyesiz,
bilgisiz, saygısız, kapasitesiz bazı yöneticilerini yıllarca seçtiler. Halka değil, kendi maddi durumlarına faydası çok
oldu. Susmadık.
Belki dünyanın en büyük dilencisi olduk. Gençlere ve çocuklara insani değerleri öğretmek, yaratıcılıklarını
motive etmek, bilgilerini arttırmak ve insan ilişkilerini geliştirmekle ilgili istememize rağmen destek çıkan olmadı.
Susmadık.
Anadili Türkçemizi herkes gibi öğrenebilmek için kitap, dergi, gazete, CD, kaynak istedik.
Yıllarca ertelediler veya duymadılar.
Hala duymuyorlar. Hatta gülüp geçenler
bile oldu. Susmadık.
Son yıl kültür işlerine artık önem vermeye başladık dediler, kültür
çalışmalarımıza başladık, Buket adını taşıyan programımız da hazır dediler, ama
bizim gibi en aktiv çalışan okumaevleri ve dernekleri yeniden katmadan çalışmaya başladılar. Hatta bizim
dernek üyelerimizi görüşmeye çağırdılar.
Üyelerimizin sorularına ”sizin başkanınıza ulaşamadık” diye yalan cevaplar
söylendi. İş telefonu, cep telefonu, birkaç kişi bütün gün iş yerinde, e- mail
adresler ve faceboc’lar varken ulaşamadılar. Yine susmadık.
Alkol kadehleri dolu masalarla Türk kültürü yapıyoruz ve etrafta en aktiv
çalışan kültür derneklerini davet etmeden, birlik kurduk dediler. Susmadık.
Kültür işleri, parti çerçevesinde olacak. Hoşgörü felsefesini taşıyacak, ama sizin gibi partimizin üyesi
olmayanlara veya tarafsız olanlara yokuz
dediler. Partide kültür işlerini yönetenlerin tecrübesi var mı? Yeterince bilgisi var mı? Susmadık.
8. HÖH Kongresine bütün Türkiyedeki göçmen dernekleri davet edildi. Partinin Tolerans kültür dernekleri dışında Bulgaristanda
aktiv çalışan ve üyeleri onlara oy atan kültür derneklerine davet olmadı.
Bizler katılmak istediğimizi paylaştık, ama yine davet gelmedi. Susmadık.
EVET. ŞUMNU KÜLTÜR EVİ DERNEĞİ SUSMADI, AMA DUYAN
OLDU MU?
Yıllarca hep aynı...Değişim yok. Değişim olmasına da bir ışık yok.
Söylediklerimizi HÖH yönetiminden duyanlar
olmuş olsa da, duymamış gibi devam ettiler. Paylaştıklarımıza gülüp geçtiler. Duymamış
gibi devam etseler de, bizden duyduklarını bizlere karşı kullanarak çok güzel
bizi üzdüler. Çok güzel üzmüş olsalar da bunu yapmamış, duymamış, görmemiş gibi
gösterişler yaptılar. Ne yazık ki, son yıllarda eziyet, baskı, ayırımcılık,
sıkıntı, farklı kontrol, diskriminasyon, küçümseme göze batan değil, göz çıkarıcı bir gerçek
oldu. SUSMADIK, AMA DUYAN OLDU MU?
Silah sesini mi duymaları gerekti?
Ahmet Doğan’a
yapılan çirkin saldırıya HAYIR diyerek ÇIĞLIK ATIYORUZ: Biz Bulgaristan’da oturan Türk olarak, başka
din, ırk ve renk olanlara aykırı olmadan, herkes gibi nefes alan İnsan olarak
HUZURLU VE HAKKIMIZA SAHİP OLARAK YAŞAMAK İSTİYORUZ. Çocuk ve gençlerimizin sigara ve alkol
içmelerini, karşılarına çıkan herkesle yatıp kalkmalarını, narkotik
kullanmalarını, sövüp saymalarını, başkalarına ve farklılara kötü
davranmalarını istemiyoruz. Biz Bulgaristan'da oturan insan olarak TÜRKÜ
SÖYLEMEK, FOLKLOR OYUNLARI OYNAMAK, SANATLARIMIZDAN ZEVK ALMAK, TARİHİ
YERLERİMİZE BAKIM YAPMAK, BİLGİLİ KİŞİ VE UZMANLAR EDİNMEK, EĞİTİM VE KÜLTÜR
KURUMLARI DESTEKLENMEK, AYDIN KİŞİLERİMİZİN HEYKELLERİNİ DİKMEK, ANADİLİMİZİ
ÖĞRENMEK İSTİYORUZ. İnsan olarak istiyoruz.
Ahmet Doğan’a yapılan çirkin saldırıya HAYIR diyerek çığlık atıyoruz:
ŞUMNU KÜLTÜR EVİ DERNEĞİ ŞU ANDA SUSUYOR. HÖH LİDER VE YÖNETİCİLERİNE
SUSUYOR, ÇÜNKÜ YILLAR ÖNCE DERİNDEN BİR
TÜRKÜ YANDIRMAYA BAŞLAMIŞTI. O GÜZEL VE ANLAMLI TÜRKÜSÜNÜ SÖYLEMEYE DEVAM
EDECEK. ANLAYANA...
Ahmet Doğan’a yapılan çirkin saldırıya HAYIR diyor ve herkese yapılan bu
tür gaddar girişimlere HAYIR diyerek çığlık atıyoruz: ŞUMNU KÜLTÜR EVİ DERNEĞİ ŞU ANDA SUSUYOR, AMA İNŞALLAH ARTIK ONU DUYAN
VARDIR?