Facebook

BAF'tan 10 maddelik şart

26 Mart 2013 Salı

Share this history on :
Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) Başkanı Sezgin Mümin, Bulgaristan
Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkların 1989 öncesi yaşadığı
zulümlerle diğer sorunlarını dile getiren taahhütname hazırladı.
BAF, taahhütnamede Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve
Sözleşmesi'nin tam olarak ulgulanmadığını dile getirerek Bulgaristan
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Millȋ Meclis Başkanı'na 10
maddelik şart koştu.

Taahhütnamenin orijinali:

BULGARİSTAN ADALET FEDERASYONU

T A A H H Ü T N A M E

Bizler, işbu taahhütname altına imzalarını atanlar, Bulgaristan
Cumhuriyeti'nde totaliter rejim tarafından dayatılmış olan sözde
"Yeniden uyanış süreci" kalıntılarının kesinlikle silinmesinden yana
olduğumuzu ilan ediyoruz.
Bizler, hukuki hakları savunmaya yönelik bir sivil toplum kuruluşu
olan "Bulgaristan Adalet Federasyonu"nun bu doğrultudaki çabalarını
kayıtsız şartsız destekliyoruz.
Bulgaristan Müslümanlarının hakları ve özgürlüklerine tam olarak
riayet edilmesinde ısrarlıyız. "Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve
Sözleşmesi"nin onaylanmasından 13 yıl sonra, sözleşmenin Bulgaristan
Cumhuriyeti'nde tam olarak uygulanmadığı bir gerçektir.
Vatandaş konumumuzdan hareketle, Bulgaristan Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Ulusal Meclis Başkanı önünde, aşağıdaki 10
maddenin yerine getirilmesi için sesimize kulak vermeleri ve gerekeni
yapmaları hususunda ısrar etmekteyiz:

1. Ulusal Meclis tarafından 11 Ocak 2012 tarihinde kabul edilmiş olan
"Bulgaristan Müslümanlarının zorunlu asimilasyonunu kınayan bildiri"ye
uygun olarak, Bildirinin 3. maddesine (m.3) istinaden, yetkili olan
kurumların SİAS dosyasından Esas No II-048/1999 davası ile ilgili
sürece son vermelerini ve Bildirinin m. 3'ün yerine getirilmesi
doğrultusunda etkin somut ve gerçekçi adımların atılması konusunda
kesin ve açık bir biçimde ısrar etmekteyiz.

2. Bulgar makamlarının, sözde "Yeniden uyanış süreci"
sırasında zorunlu olarak verilen ve dayatılan bütün Bulgar, Rus ve
diğer dilden isimlerini GRAO sicillerinden silmelerinde ısrar
etmekteyiz.
Zorunlu olarak dayatılan bu isimlerin Bulgaristan Cumhuriyeti'nde
Türk asıllı ve Müslüman Bulgar vatandaşlarının haysiyetlerini
fevkalade kırdığını bilhassa açık ve net bir şekilde beyan
etmekteyiz.

3. "Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi"nin
6.'ıncı maddesi gereğince, "Bulgaristan Adalet Federasyonu"nun, Türk
etnik kökenli olduklarını belirtmiş olan Bulgaristan vatandaşlarının
en yoğun şekilde yaşadıkları bölgelerde radyo frekansları tahsisi
taleplerinin yerine getirilmesi için ısrar etmekteyiz.
Anadili Bulgarca olmayan Bulgaristan halkının bu kısmının,
Bulgaristan'da demokratik değişikliklerin uygulandığı geçtiğimiz yirmi
yıl içinde, ana dillerinde eğitici, kültürel-bilgilendirici ve
eğlendirici yayınlara yer veren ve bölgesel ve yerel sorunları öne
çıkaran bölgesel radyo ve televizyon programlarından mahrum bırakılmış
olduğu kanaatindeyiz.

4. Bulgaristan Cumhuriyeti'nin karma nüfuslu bölgelerinde,
Türk kökenli Bulgaristan vatandaşları statüsüne sahip çocuklar için
devlet eğitim kurumlarında zorunlu Türk Dili öğretilmesinin resmen
yürürlüğe girmesinde ısrar etmekteyiz.
Bulgar devlet kurumlarının, çeşitli alanların Türkçe de öğretilmesini
sağlayacak "Balkan Üniversitesi" Yüksek okulunun kurulması ve
faaliyete geçmesinin kabul edilmeri gerekliliği fikrine hazır olmaları
zamanının gelmiş olduğunda ısrarlıyız; ve bununla ilgili olarak bu
hakkın Bulgaristan Cumhuriyeti tarafından onaylanmış "Ulusal
Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi"nin 13.üncü maddesinde yer
almış olduğunu hatırlatıyoruz.

5. Bulgaristan vatandaşlığını yenilemek istediklerinde
güçlüklerle karşı karşıya gelen, 1950-1951 ve 1968-1978 dönemlerinde
göçmenlik dalgası kapsamına giren kişilerin isteklerinin yerine
getirilmesinde ısrar etmekteyiz.
Todor Jivkov'un totaliter siyasi rejimi tarafından uygulanan temizleme
politikası aşama aşama uygulanmıştır ve bu Parlamento tarafından
11.01.2012 tarihinde kabul edilmiş olan "Bulgaristan Müslümanlarının
zorunlu asimilasyonunu kınama bildirisi"nde resmen tanınmıştır.
-Birinci göçmenlik dalgası, 155 binden fazla kişinin zorunlu olarak
kooperatiflere girme ve topraklarından yoksun edilmesi sonucunda
1950-1951 döneminde gerçekleştirilmiştir.
-1968-1978 dönemini kapsayan ikinci göçmenlik dalgası, zorunlu olarak
ayrılmış, bölünmüş ailelerin bir araya getirilmesi amacı ile
Bulgaristan ile Türkiye arasında imzalanmış olan insani anlaşma
tarafından sağlanmıştır ve neticede 117 binden fazla kişi göç
etmiştir.
En büyüğü olan 1989 göç dalgası, aslında sözde "Yeniden uyanış
süreci" dir ve 360 binden fazla kişi göç ettirilmiştir.

6. Fikrimizce, Bulgaristan Cumhuriyeti'nin Türkiye
Cumhuriyeti ile, vatanlarından zorunlu olarak kovulmaları dönemine
kadar birikmiş olan sosyal sigorta primleri konusunda, Türk asıllı
Bulgar vatandaşlarının sigorta primlerinin ve tazmin edilmesine
yönelik ikili anlaşmanın imzalanması gerekmektedir.
Kanımızca, halihazırdaki Hükümet bu doğrultuda asil bir hareketle,
Parlamento tarafından resmen cani ve insanlık dışı olarak tanınmış
olan Todor Jivkov'un totaliter siyasi rejimince yürütülen cani etnik
temizlik politikasından resmen uzaklaşmış olduğunu gösterecektir.

7. Bulgaristan Cumhuriyeti'nde İslam Dini Başmüftülüğünün tüm vakıf
emlaklarının yenilenmesi ve yasal Müftülüğe verilmesi amacı ile Devlet
Arşivi'nde gerekli araştırmaların yapılmasını arzu etmekteyiz.

8. "Devlet Azınlıklar Ajansı"nın oluşturulmasının
gerektiği görüşündeyiz. Bu ajansın kolları karma nüfuslu bütün
bölgelerde ve belediyelerde yayılmalıdır.
Yerinde faaliyet gösterecek olan bu yapılar, ülkenin en yoksul ve
ekonomik açıdan gelişmemiş olan bu bölgelerinde Avrupa Fonlarının
proje ve desteklerinin kullanılmasında yardımcı olmalıdır.

9. Kanaatimizce Bulgaristan Cumhuriyeti'nde "Ulusal Hafıza
Kurumu"nun meydana getirilmesi gerekmektedir. Bu Kurum eski Devlet
Güvenlik ve totaliter komünist rejiminin baskı organlarının diğer
servislerinin cani faaliyetiyle bağlantılı bütün arşiv belgelerini
korumalı, tahlil etmeli ve araştırmalıdır.

10. "Bulgaristan Adalet Federasyonu" tarafından Lahey
Uluslararası Ceza Mahkemesinde açılan davayı destekliyoruz.

"Bulgaristan Adalet Federasyonu"nun girişimi bir çok göçmen
örgütleri tarafından da desteklenmektedir.

Aydın Osman | AJANS BG