Bulgaristan basınında 19 ve 20 Mayıs 2013
tarihlerinde yer bulduğu üzere, 1987 ve 1989 yıllarında başsavcı olarak görev
yapan Vasil Mrıçkov’un Sayın Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev tarafından 24 Mayıs
Bulgaristan’ın Eğitim, Kültür ve Slav Alfabesi Günü münasebetiyle “Sveti Kiril
- Metodiy” devlet nişanıyla ödüllendireceğini bildirilmesi tarafımızca kaygıyla
izlenmektedir.
Söz konusu başsavcının görev yaptığı
dönemde Bulgaristan Türklerine karşı izlenen asimilasyon politikalarında bir
milyonu aşkın Türk’ün adlarını değiştirmek ve direnenleri de hapisle
cezalandırmak gibi kararlardaaktif bir şekilde görev aldığı herkes tarafından
bilinmektedir.
İlginç olan şudur ki, 11 Ocak 2012
tarihinde Bulgaristan Parlamentosu’nda kabul edilen ve Bulgaristan’daki Türk ve
Müslümanlara yönelik sözde “Soya Dönüş Süreci” olarak adlandırılan dönemi
kınayan bildiriye taban tabana tezat olan bu girişim kabul edilir nitelikte
değildir.
Bulgaristan Parlamentosu o tarihte aldığı
karar ile bu dönemin “Türk ve Müslümanların bir etnik temizleme” süreci
olduğunu kabul etmiş ve başsavcıyı o dönemde işlenen suçlar ile ilgili göreve
çağırmıştı. Bir nevi suç duyurusunda bulunmuş ve gereğinin yapılmasının
toplumsal barış için gerekli olduğunu belirtmiş idi. Bu karar Bulgaristan
Türkleri ve Müslümanları tarafından memnuniyetle karşılanmış ancak bu güne
kadar işlenen suçlar ile ilgili hiçbir adım atılmamasının da düşündürücü
olduğunu belirtmek isteriz.
Mrıçkov’a böylesi bir devlet nişanının
verilmesi yürütme ile yasama organları eylemleri arasında derin bir çelişkiyi
açığa çıkaracak ve devletin zirvesinde Bulgaristan Türk ve Müslümanlarıyla
ilgili derin bir samimiyetsizlik düşüncesini ön plana çıkaracaktır. Bu durum,
Bulgaristan’ın sadık vatandaşları olan Türk ve Müslümanlarda büyük bir tepki
toplayacaktır ve de devletine karşı büyük güvensizlik yaratacaktır.
Dolayısıyla ilgili ödülün verilme kararı
Türkiye’deki göçmenler ile Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman toplulukların
haklı davalarında her zaman sözcüsü olan derneğimiz ve federasyonumuz
tarafından kaygı ile karşılanmaktadır.
Sayın Rosen Plevneliyev’e geçen sene
Türkiye’yi ziyaretinde Bulgaristan’da yaşayan Türk-Müslüman azınlığın
beklentileri ve hassasiyetleri ile ilgili rapor federasyonumuz adına sunulmuş
ve buda Bulgaristan’ın İstanbul Konsolosluğundaki resepsiyonda kendileri
tarafından memnuniyetle karşılanmış idi.
Bu ödül girişiminin başta Sayın
Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliyev tarafından tekrar değerlendirileceğini, dost
Bulgar halkının da hassasiyetleri ile bu karardan Bulgaristan dayaşayan
Türk-Müslüman azınlığın rencide olmaması ve toplumsal barışın korunması anlamında
vazgeçilmesinin en içten arzumuz olduğunu bildirmek isteriz.
Saygılarımla
Doç.
Dr. Yüksel ÖZKAN
BAL-GÖÇ
ve B.G.F Genel Başkanı