Türkçenin zorunlu ders olarak okutulmasının gündeme gelmesinin ardından Türk karşıtı söylemlerle Türçeyi boykot etmelere Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) tepki gösterdi.
BAF Başkanı Sezgin Mümin, Bulgaristan Türklerine “Haklarınızı arayın, birilerinin haklanızı çiğnemesine, sizin yerinize karar vermesine izin vermeyin, ana dilinizde eğitim almak sizin en doğal hakkınız. Psikolojik baskılara boyun eğmeyin” çağrısında bulundu.
BAF Başkanı, diğer derneklerle sivil topluk kuruluşlarını Bulgaristan Türklerinin sorunlarına yeterince duyarlı olmamakla suçladı. BAF “Türklerden oy aldınız, bu nedenle kamu baskısı uygulayarak Türklerin haklarının çiğnenmesine göz yummayın” diye HÖH’ü de sert dille eleştirdi.
BAF Başkanı Sezgin Mümin, Bulgaristan Türklerine “Haklarınızı arayın, birilerinin haklanızı çiğnemesine, sizin yerinize karar vermesine izin vermeyin, ana dilinizde eğitim almak sizin en doğal hakkınız. Psikolojik baskılara boyun eğmeyin” çağrısında bulundu.
BAF Başkanı, diğer derneklerle sivil topluk kuruluşlarını Bulgaristan Türklerinin sorunlarına yeterince duyarlı olmamakla suçladı. BAF “Türklerden oy aldınız, bu nedenle kamu baskısı uygulayarak Türklerin haklarının çiğnenmesine göz yummayın” diye HÖH’ü de sert dille eleştirdi.
BAF, yaptığı basın açıklamasında Bulgaristan Türklerinin duyarsızlığını da şu sözlerle kınadı:
Birileri, Bulgaristan Türklerinin ana dilinde eğitim almasına bile karşı çıkıyor. Allah aşkına biz hangi çağda yaşıyoruz, kim kimin ana dilinde eğitim almasına karışabilir ya da engel olabilir! Beyni Türk düşmanlığı ile yıkanmış milliyetçilerin davranışlarında şaşılacak bir durum yok. Onlar, doğası gereği her zaman böyle davranacaktır. Bulgaristan Türklerinin sessiz kalmasını anlayamıyorum. Sorarım ben "Bütün haklarınızı aldınız mı da susuyorsunuz? Türk karşıtı eylemlerle söylemler sürerken biz niye tepki götermiyoruz. Bulgaristan'da hiç Türk kalmadı? Dilimize, kimliğimize sahip çıkmak için 89 öncesi dönemi mi yaşamalıyız tekrar?" Belki de bunun sebebi Bulgaristan Türklerinin 23 yıl uyutulmuş olmasıdır, 89 öncesi ise komünist rejimin baskısıyla adını bile söylemeye cesaret edemiyordu. Fakar artık bunları aşıp da hakkını hukukunu savunan bilinçli vatandaş olma vakti geldi. 1989 öncesindeki gibi yönetilen köle ruhlu, iradesiz yığın gibi davranmaktan kurtulmalıyız!
Aydın Osman | T HABER